Dünü Anlatmak
Blogu olsuturduktan sonra direk dünkü olayları anlatamaya geçmek biraz sıkıcı olsada yapabilceğim başka bi şey olmadığı için anlatmak zorundayım. Lan olum blogu bugün actın dününü niye anlattacan bu günlük değil mi ? diye bagıranlara sesleniorum: Bugün sadece evde bilgisayarın basında oturdum!
Dün sabah erken kalktım, kaldırıldım.Okula gitcekmişim.Ne kadar ben pazartesi okula başlıcam desem de annemin basımdan gitmesini saglayamamanın üzüntüsüyle giyindim. Her zamanki gibi babamı uyandırarak kravatımı baglattım. Babam bunu görev olarak benimsemiş ki hiç itiraz etmeden sabahın köründe kalkar kravatımı baglar sonra tekrar yatar. Bazen bu bağlama işinden bıktıgı belirtmek için eşşeoğlu eşşek sen ne zaman öğrencen su işi diye yakınır. Bi keresinde bana bağlamayı bile ögretmişti...
Okula gitmek benim için artık tuvalette gitmek gibi bi şey olmuştu. Hani tuvalete gidene kadar sıkıntılı, ağrılı, belkide acılı bi yolsan gecersin, ama sonra hersey cok güzel görünür sana sabunluk, havlular falan...Cennetymişsin gibi.Güzel yer okul.Hem arkadaşlarını görüyosun hem zaman geciriyosun.
Okuladan eve dönüş genelde taş ocaklarında calısan işcilerin eve dönüşü gibi olur ( annemin yorumlarından cıkartılmışır.).Bitkin, yorgun, neşeli ve geveze öğrenci toplulukları otobüslerdeki yerlerini alır ve ayakta (ama bu ayaktayı yanlış anlamayın. Cünü bi keresinde bombos otobüste ayakta giden arkadaşlarımızda oldu. Bu bizim yaşam tarzımız gibi oturcak yer olsa da ayakta gitmek.) evlerine dönüş yolculuğuna başlarlar.
Aslında hikaye burdan sonra cok acaip bi hal alıyo ama ben yazmaktan sıkıldım.Zaten Türkçe öğretmenimin 7. sınıfta bana dediği gibi; sonuca kadar tamam ama bi türlü hikayelerini bitiremiyorsun. 50 puandan 35! İşte böle...
Bu arada Bu blogu acarken bana yardımcı olan burkaya teşekkürler. Bu fikri veren hbba da sağolsun. Blog yazmak beni hakketten rahatlattı.Yarın Görüşürüz:P